Birbirlerinden tamamen farklı karakterlere, farklı ideallere ve farklı yaşam tarzlarına sahip bir avuç insan, bir otobüsün içinde, ıssız bir dağ başında kalırsa ne olur? Her türlü medeni imkandan uzak, sadece kendileri ve art niyetleriyle birlikte... Her karakter, diğerinden apayrı bir insan tipini yansıtıyor. Farklı koşullar altında insanların görünen karakterlerinden ne kadar farklı tepkiler verdiklerini, olayların nasıl çığırından çıkabileceğini, yazarın kendine özgü sanat yeteneğiyle yazdığı bu orjinal romanda, büyük bir merak ve heyecanla, bazen de gülümseyerek okuyoruz. Ve kaçınılmaz olarak en önemli sorulardan biriyle yüz yüze geliyoruz: Normal koşullar altında görünen mi insanın gerçek yüzüdür, yoksa şartlar değişip, alışkın olduğu ortamından ayrıldığı zaman mı gerçek kişilik ortaya çıkar?