“Günümüzde sadece az sayıda insan, yakın ilişkilerin neden olduğu şiddetli acıdan kaçabilmiştir. Bu acılar çok çeşitlidir: Prens/prenses bulma yolunda öpülen çok sayıda kurbağa; internet üzerinden, işe yaramayan çok sayıda arayış, barlardan, partilerden ya da tanışma randevularından yalnız dönmek gibi. Acı, bir ilişki kurulduğunda da yok olmaz, çünkü kişi ilişki yaşarken de can sıkıntısı, kaygı ya da öfke hissedebilir; acı verici tartışmalar ve çatışmalar yaşayabilir ya da sonunda kafa karışıklığı, kişinin kendisiyle ilgili şüpheleri ve ayrılıklar ya da boşanmalar nedeniyle depresyon söz konusu olabilir. Bunlar, aşk arayan çok az sayıda kadın ve erkeğin kaçabildiği acı verici zor deneyimlerden sadece bazılarıdır: Eğer sosyologlar aşkı arayan kadın ve erkeğin seslerini duyabilselerdi, uzun süreli ve yüksek sesli inleme ve sızlanma ayinleri işitirlerdi.”