Umudun, doğruluğun ve adaletin; yeis ve zül balçığı içinde zulmete uğramasına karşı daima müdafi olan Hayati Yolcu, elbette son dönemde okurlarını insancıl düşüncelerle beslemektedir. Yazarın bu eseri de hiç kuşkusuz -içinde barındırdığı eşsiz hikayelerle- müspet ve menfi kavram ve hislerin çarpışmasını konu edinmektedir. Hayat, insanlığın bir parıltısıdır ve yazar tüm kitaplarında olduğu gibi insana yaraşır mukadderatın perdelerini bir bir aralıyor bu eserde; onlara adeta güneş dolu pencereler açıyor. İnsansa ait o kutsal özü kurutanların, onları ezinç duruma düşürenlerin, üstünlük tarlasında onları tane tane yem edenlerin, ihtiraslarıyla cebelleşen kulların ibretlik sonlarıdır bu hikayelerin anlattıkları. Hayati Yolcu’nun, ayrıntılı bir şahsiyet analizi tablosu çizdiği hikayelerinin satırlarını sürerken derin psikolojik yıkımların panoramik yansısını okuyacak; insana dair hevesin, hodbinliğin anaforunda kaybolacak, hoş bir sağaltım etkisi bırakacak sonuçlar elde edeceksiniz.