Ayrılık acısı, aşk acısı hep gözyaşları ile mi karşılanmalıydı. Sonu hiç değişmeyen hüzün mü olmalıydı... Herşeyin önceden bilinmesi gibi... Yoksa beklenen fırtına öncesi hazırlık mıdır aşk... Yağan yağmur, şehrin sokaklarına inmiş, puslu hava, hüznü mü geceye taşımalıydı... Ya da aşk herşeye rağmen onurlu mu olmalıydı... Evet, yine geceye düştü aşk. Karanlık, soğuk ve yalnız... Açılacak bir kapı mı, sarılacak bir kol mu, güvenli bir yürek mi arar bilinmez... Yol geceye düşerse, gecenin hükmüne riayet etmek gerekir....