Günümüzde “normal” ilişkiler şu şekilde tanımlanır: İki kişi tanışır, birbirine âşık olur, bu aşkı evlilikle taçlandırır, çok geçmeden çocuk yapmaya karar verir ve sonsuza dek mutlu yaşarlar. Bu son, aslında hikayenin başlangıcıdır. Alain de Botton uzun zamandır beklenen yeni romanı Aşk Dersleri’nde bu yanılsamanın peşine düşerek, edebi kamerasını yolları aşka açılan bir kadın ve bir erkeğe çeviriyor. Uzun soluklu bir ilişkinin karmaşık ve çetrefil yollarının izlerini sürdüğü bu yolculukta, sevgililerin o romantik ve büyülü başlangıçlarının ardından didişmelerden surat asmalara, ilgisizliklerden ihanetlere kadar uzanan küçüklü büyüklü sarsıntılarına odaklanıyor. Hayal kırıklıklarının yaşandığı, ideallerin ve duyguların eğilip büküldüğü, ortalama bir var oluşun yarattığı baskılarla değişimlerden geçtiği gerçekliği mizahı elden bırakmayarak ele alıyor. Aşkın yalnızca bir heves ya da deneyim değil öğrenmemiz gereken bir beceri olduğunun altını çizen Botton, günümüz ilişkilerinin arka planını bilgelikle sorgulayarak insanlığın en büyük bulmacalarından birine dair oldukça kışkırtıcı bir okuma vaat ediyor. Aşk Dersleri, içinde yaşadığımız bu yanılsamalar çağında gerçeklikle başa çıkmak isteyen okurlar için tam anlamıyla davetkar bir kitap.