O nicedir burada, hemen yanıbaşımızdaydı Adnan. Kimimizin göğsünde, kimimizin omzunda, ama hepimizin birden elinin altındaydı. Ah Adnan, güherçileydi, ipekti, baharattı; dilimizde doksan dokuz ad, ağzımızda tat, hem gerçek hem seraptı. Aldanıyorduk da her dem, ter-ü taze haline; kokusuna, terine... yaka çiçeği, makam arabası, düğün pastasına kanıyor, dalına konup şakıyorduk bile, evi evimiz, yeri yerimiz, yurdu yurdumuzmuşçasına...