Şehrinizde peçete kullanımı yasaklanırsa neler olur hiç düşündünüz mü? Güzel bir günün akşamında sizi evinize gitmekten vazgeçirecek bir tabela görseniz? Ya uzun zamandır görmediğiniz bir dostunuz, en yorgun gününüzde sizi sabaha kadar alıkoysa? Ya da varlığını unuttuğunuz bir anı defterinizi yıllar sonra bulsanız veya pencerenizdeki yağmur damlaları sizinle konuşmaya başlasa? Deniz Dengiz Şimşek kitabında, yabancısı olmadığınız, mahallenizden, iş yerinizden, ailenizden tanıdığınız insanların öykülerini, başka bir bakış açısıyla anlatıyor size. “Bir de benim gözümden bakın tanıdıklarınıza” diyor. Bazen gülerek, bazen şaşırarak okuyacaksınız kitabı. Belki yıllar öncesinde kaybettiğiniz bir “defterin” peşine düşeceksiniz siz de. Peribacaları ve Erciyes’i görme isteği alevlenecek içinizde. Kitap bitip kapağını kapattığınızda, öykülerden birinin kahramanı olduğunuzu düşünürken bulursanız kendinizi, şaşırmayın. Yazarın editörlüğünü yaptığı Semaver Öykü Dergisinde ve çeşitli dergilerde yayınlanan öykülerinin yanı sıra gün yüzüne çıkmamış öykülerini de bu kitapta okurların beğenisine sunuyor.