Aşk kapıyı bir kez ve usulca çalar, geldiğini anlamak belki zaman alır ama gidişi bir kıyametebenzer, yıkar geçer. “Birini hayatından çıkıp gidecek kadar çok sevdiniz mi hiç? Gerçekleri görmesi için yokluğunuza ihtiyacı olduğuna inandınız mı ve benim gibi fena halde yanıldınız mı? Aşk zaten bir yanılgılar bütünü. En çok seven, en çok yanılır ve hayatta bir yanılgıdan daha çekici hiçbir şey yoktur. Benim bunu anlamam için on dört koca yıl geçmesi gerekti. On dört yılda yaşadığım her şey, beni o gün o kapıyı vurup çıkan kızın gözleriyle çarpıştırdı. Bir daha asla o kadar gözü kara olmadım, çünkü asla birini o kadar çok sevmedim.” Gerçek aşk, aklın kalbe teslim olmasıyla başlar. Ama ya karşınızda asla teslim olmayacak biri, üstelik sadece eski sevgiliniz değil artık bir rock yıldızı varsa… Gülşah Elikbank’tan henüz çocukken kalpten alınan yaralara, o yaraların yol açtığı yanlış kararlara ve şefkatin değmediği hayatlara uzanan etkileyici bir roman. “Vaktinde tutulmayan her matem yüreğinize geri döner” diyen Elikbank, aşkın iyileştirici gücüne ışık tutan, sarsıcı bir sevda hikâyesiyle çıkıyor okurun karşısına.