Gelenek bir kaynaktır ki Köroğlular, Emrahlar, Ruhsatîler eşelemiş çıkarmıştır topraktan o saf suyu. O suyun çağladığı coğrafyada yetişen aşıklar ve ozanlar da suyun arkını koruyan, dağılıp kaybolmasını önlemek için bent olanlardır. Âşık Veysel de nice bir âşıktır ki, doğduğu coğrafyanın arkını “ırmak” eylemiştir. Aşık Veysel, içinde yaşadığımız çağda, aşkla söylediği şiirlerle şiir dilimizi adeta yenilemiştir. Bu yenilenme, usta çırak ilişkisiyle yetişen, geleneğe bağlı âşığın cehdine işaret eder. Dolayısıyla onun söylediği her bir şiir, hem Köroğlu’ndan, Emrah’tan, Ruhsâtî’den esintiler getirir hem de kendine has bir üslup ortaya koyar. Veysel’in heybesinde gam ile kâm; naçarlık ile ümit; hasret ile vuslat kardeş olur.