“Artık elverir!.. Peşimizi bırak!.. Hadi, oğlum, işine git!.. Bizim gibi namuslu kadınlara daha fazla balta olma!.,” diye azarlayışlannı bile işitmiyor; kafası ayaklarına eğik olarak, kadınların arasından yürümeye devam ediyordu. Bereket versin, tam o esnada biraz ilerdeki yan sokağın köşesinden çıkan süslü bir lando imdadına yetişti; arabanın kendilerine doğru süratle gelişi, zavallı Bihruz Bey'i, içinde bulunduğu zor durumdan kurtardı. Delikanlı, ancak o zaman aklını başına toplayabildi ve kırmızı şemsiyeye hitaben: