“Kimsin?” diye sordum. “Ben yolu gösteren yüce zihinim. Tek tanrı olan Aton’un aklıyım. Seninle her yerde ve her zaman birlikteyim. İsteklerinden haberim var. Sorularını açıkça bildirirsen yanıtlarını alacaksın,” dedi. “Beni Aton’un bilgisiyle donat ve hakikati göster,” diye yalvardım. Bir anda görüntüm değişti ve nurlu bir aşk bağıyla bütünleşmiş sonsuzluk belirdi. Marduk’tan sonra serinin ikinci kitabı olan Apollon & İskender-i Zülkarneyn ile Billur Ergün bizi yine büyülü bir mitolojik gezintiye çıkarıyor. Okurlarını spiritüel bir yolculuğa davet eden bu yapıt “Entropi, antimadde ve var oluşu” tartışan ve metinlerarası ilişkileriyle dikkat çeken bir anlatı sunuyor okura. Mitoloji ve tinselliğin iç içe geçtiği Apollon & İskender-i Zülkarneyn Billur Ergün’ün kaleminden güçlü, güçlü olduğu kadar da keyif veren bir yapıt.