Antonio Gramsci 'nin kurarnsal düşünceleri, günümüz için de önemlidir. YDD'nin özelleştirme dayatmacasının ilk elde etkilediği kurumlardan olan eğitim kurumlarının yeni ve derin bir krizle karşı karşıya olduğu mevcut koşullarda, "kamusal" savunucuları, "nasıl bir kamusal" sorusunun yanıtını da araştırmak durumundadır. "Yaşayan", "skolastik olmayan", "eşitlikçi-özgürlükçü" bir sosyalizm tahayyülünü geliştirmek ve hayata geçirmek için yola çıkanlar, Gramsci diyalektiğinde Rönesans kaynaklı tarihsel hümanizmin yeni bir değerlendirmesini bulacaklardır. "Kültürel" alanı "toplumsal" alandan soyutlamayan yeni "eşitlikçi/özgürlükçü" arayışı için Gramsci 'nin marksist pedagojisi, geleneğin geleceğe bağlanmasında özgün bir yaklaşım örneği olarak güncelliğini korumaktadır ve bu bakımdan üzerinde dikkatle durulmaya değerdir.