Bir bütün olmayı hak edecek kadar yarımdı Melis. Evet. Bir bütünü oluşturmak için yarım olmak şarttı. Çünkü ancak yarımken tamamlanmaya ihtiyaç duyardınız. Birinin gelmesine, sevmesine ve iyi hissettirmesine...Onu ansızın bulan diğer yarısı, Erdem Ünal’dı. Hayatına girişiyle “sevmek” konulu bilgilerine format atılmış, her şey baştan yazılmıştı. Onunla öğrenmişti. Güzel sevmeyi ve sevilmeyi. Sevginin her derde deva olabildiğini... Sevgiyle güçlü kalınabildiğini... Sevgiyle ayakta durulabildiğini...Sevgiyle kazanılabildiğini... Sevgiyle varolunabildiğini...İşte, bu yüzden sevin. Ama hakkını verereksevin. Sevginin, tene dokunmaktan ziyade kalbe dokunmak olduğunu bilin ve kalbinizin tutulduğu kalbe dokunun. Çünkü bir kalbe dokunmayı başardınız mı, dünyanın en mutlu insanı olmanıza ramak kalmış demektir. Siz de haşin sevenleri okumaktan sıkıldıysanız, yalnızca güzel sevenleri içinde barındıran bu seriyi, sıcacık tebessümünüzle okumamanız için hiçbir neden yok...