Dünyanın en zevkli işi çocuk yetiştirmektir. Bunun tadına varamayan günümüz anne-babaları için ise bu iddiamızın şimdilik pek anlamı olmayabilir. Yaratılış Pedagojisi kitaplarımızı okuyan herkesin keşke bunları daha önce bilseydik dedikleri gibi tüm anne-babaların da bu savımıza katılacaklarından eminiz. Ebeveynler için en kolay yol; Ağzı var dili yok, melek gibi çocuk yetiştirmektir. Baskı, sindirme, tehdit, korkutma, gözdağı ve şiddet, içine kapanık ve pısırık çocuklar yetiştirmenin temel yöntemleridir. Ancak böyle yetiştirilen çocukların onurları kırılmış, özbenlikleri zedelenmiş olacağından, yaratılıştan gelen birçok güzel meziyetlerden mahrum kalacaklardır. Maria Montessori’nin eşsiz tespitlerinde olduğu gibi, çocuklar hiçbir zaman başkaları tarafından eğitilemezler. İnancımızın bir kuralını doğrulayan, pedagojinin kurucularından Pestalozzi’nin meşhur saptaması bunun ispatıdır: Çocuklar; iyi, temiz ve günahsız olarak doğar. Dolayısıyla onlara yapılacak her müdahale ve zorlama, onlardaki bu üç cevheri görünmez kılacaktır. Yaratılış Pedagojisi nin amacı, gram gram yetiştirdiğimiz çocuklarımızı kilo kilo harcamamıza engel olmaktır. Sabrımızı zorlamadan, kendimizi yormadan, çocuklarımızı yıpratmadan, onların içindeki cevherleri koruyarak çocuk yetiştirmenin tüm kriterleri Yaratılış Pedagojisi’ndedir. Yaratılış ı zorlayan ve değiştirmeye çalışan her girişim sorun ve yük olarak bize geri dönecektir.