O gün, Hamidiye Kız Lisesi’nin olduğu sokakta, bilaistisna herkes; fırıncı, bakkal, mantıcı, kedisiyle gezen şallı kadın, Hakk’ın rahmetine kavuşmayı bekleyen Şemsi Efendi, öğretmenler, bahçedeki çiçekler; Esengül Sokak, Seray Apartmanı’nın bacasından bir ateş topunun göğe yükseldiğini gördü. Ama kimse bu konuda konuşmadı. Konuşsaydı da, kimsenin kimseye inanmadığı bir dünyada, buna hiç kimse inanmazdı. Dillenip derdini anlatan anfiler... Ruhları taşıyan asansörler... Tesadüfler tanrısının marifetleri... Masum bakışlarına dayanamadığı bir çocuğu kaçıran taksi şoförü... Özlem Tansal’ın öyküleri, olaylara bakışımızı değiştirecek pencereler açıyor. Özlem Tansal’ın hikâyeleri olaysız gelişen günümüz hikâyelerinden, hem bir olay üzerine kurulu yapıları hem de şaşırtıcı, daha doğrusu epifanik sonlarıyla ayrılıyor. Gerçekle kurmacanın iç içe geçtiği bu hikâyelerde, gündelik hayatın biteviyeliğinde sıkışıp kalmış birçok ayrıntının hayatımızı nasıl bir anda olağandışı kılabildiği çarpıcı bir biçimde yansıtılıyor. Özlem Tansal kısacık ama şiir tadında hikâyelerden oluşan bu ilk kitabı ile bizi kendi dünyasına çekmeyi başarıyor. -Prof. Dr. Nazan Aksoy