Birinci Dünya Savaşı’nın arifesinde Ankara sancağındaki 28.858 kişilik Ermeni nüfusun yarısı vilayetin yönetim merkezi olan Ankara’da ikamet etmekteydi. Ankara’daki cemaatin ayırt edici özelliği Katolik mezhebine mensup olanların oranıydı: 1914’deki sayıma göre şehirdeki 11.246 kişilik Ermeni nüfusun %70’ine tekabül ediyordu. Bir diğer özellikleri, yazı dilinde Ermenice harfli Türkçeyi kullanmakla beraber, konuşma dilinde Türkçeyi benimsemiş olmalarıydı. (…) Eylül 1915 başlarında kadın, çocuk, yaşlı, Ankaralı Apostolik ve Katolikler, polis tarafından mühürlenen evlerinden çıkarıldılar. Sayıları binleri bulan kitle şehrin dışındaki garda bir araya getirildi; burada en az 25 gün kaldılar, mallarını ellerinden çekip almaya ve genç kızlar arasında en çekici olanları ihtidaya ve bir Müslümanla evlenmeye ikna etmeye yetecek uzunlukta bir süreydi bu. Teklifi kabul edenlerin şehre dönmesine izin verildi, diğerleri nihayetinde Eskişehir ve Konya’ya yollanarak orada Suriye’ye giden tehcir hattına katıldılar. (…)

Benzer Kitaplar