Roma’nın ilk imparatoru Augustus bir vasiyet yazar ve ölümünden dört ay önce Vesta rahibelerine teslim eder. Vasiyetin ikinci rulosu Augustus’un şahsen gerçekleştirdiği hizmetleri anlatan belgedir. Kısaca Res Gestae (Yapılan İşler) olarak tanınan bu belgeyi İmparator tunç levhalar halinde kendi mausoleumunun girişinin her iki yanına asılmasını emretmiştir. Çoğaltılıp imparatorluğun çeşitli eyaletlerine gönderilerek bu levhalarda yazılan özgeçmişin bütün yurttaşlarca okunması, böylece hem İmparator’un şahsına, hem de onun döneminde saeculum aureumu (altın çağ) yaşayan imparatorluğa beslenen saygının kat kat artması beklenir. Yazık ki levhalar asıldığı yerde kalmaz ve kaybolur. 16. yüzyılda, Asia Minor’un Ancyra (Ankara) kentinde mermer üzerine Latince ve Yunanca yazılmış bir kopyasının büyük kısmı keşfedilene ve bu keşif sonradan Monumentum Ancyranum olarak adlandırılarak epigrafi ve klasik filoloji tarihinin en önemli keşifleri arasında yerini alana kadar büyük bir sessizliğe gömülür.