Bu kitap, Anadolu’nun Efendilerinin yani, Avşar ve diğer Türkmen aşiretlerinin yerleşik hayata geçtikten sonraki yaşayışlarını ve oluşturdukları kültürlerini anlatmaktadır: Evlilikteki beşik, üzerindeki aşık. Aşık atmanın çeşitleri, duvar yıkıp helik ayıklama. Türkmen çadırında el göğüste hizmet eden delikanlılar. Düğünlerde oynanan oyunlar, geceleri yüksük saklamalar. Cirit oyunları ve sonunda vurulan hota değnekleri. Topuğu ile tümsek söken pehlivanlar. Nalçalı kundurasını yere vurarak la leylim çeken Afşar, Türkmen gelinleri. Döşeği ağırlaştıran düğürcü başıları. Değirmende yarışan Türkmen ağaları. Keleteye nöbet bekletmeyen güngörmüş değirmen ustaları. Kırkı çıkan gelinler. Al yeşil giyinip suya gidenler. Anasından öğütlü genç kızlar. Sevdanın sessizce yaşandığı bulgur geceleri. Geceleri anlatan türküler, deyişler ve maniler. Ölümde, düğünde ve felakette bir olanlar. Sönen ocaklar, yetim saklayan kucaklar... Bu kitapta dünden bugüne, aşiretlerin Anadolu’da yaptıklarını, yaşadıklarını, biraz da unuttuklarını bulacaksınız. Belleğimizde olmamasına rağmen, duyduğumuz andan itibaren bize ait olduğunu anlayacağınız birçok deyim, atasözü ve kelimeleri bulacaksınız. Unutulan, unutulduğu için yaşanmamış sayılan dünün ifadelerini hatırlatarak yeniden yaşanmışlar arasına katmaya çalıştık. Bu kitapta, ağıtları, öğütleri, yüz yılları delerek gelen özlü sözleri, eskimeyen yenileri bulacaksınız. Düşersen toprak, binersen at, sırdaşın avrat, yetiştirebildiysen edepli evlat... Bunları bulamadıysan bu kitabı kaldır at.