Laiklik, din özgürlüğü, din–devlet ilişkisi sadece Türkiye’nin değil, bütün dünyanın sorun alanlarındandır. Ama, nedense, biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları çoğu zaman bunun bize özgü bir sorun olduğunu zanneder, tartışmalarımızda da kendi tarihimize ve pratiğimize gömülürüz. Bundan fayda sağlamaktan çok zarar görürüz. Amerika Birleşik Devletleri, laiklik fikir ve uygulaması açısından dünyanın en ilginç yerlerindendir. Bu ülke, Avrupa’dan din özgürlüğüyle ilgili derin yükleri sırtında taşıyarak gelen göçmenler tarafından kurulmuştur. Bu yüzden din özgürlüğü hem toplumsal hayatında hem siyasî–hukukî sisteminde her zaman çok önemli bir yer işgal etmiştir. Bir taraftan acı tecrübelerin diğer taraftan Amerika Birleşik Devletleri’ni inşa sürecinde kurucu babalar arasında yapılan tartışmaların etkisiyle bugünkü seküler sistem şekillenmiştir. Orçun İmga’nın elinizdeki çalışması işte bu olguyu ele almaktadır. İmga’nın geleneksel Anglo Sakson yöntem ve yönelimini gözden kaçırmamış olması çok önemlidir. Bu şudur: ABD’de, Anglo Sakson dünyanın bir parçası olarak, Kıta Avrupası’ndan farklı biçimde, din–devlet ayrılığının şekillendirilmesinde ideal bir soyut plan veya teori değil, mevcut toplumsal dinî kompozisyon esas alınmıştır. Anglo Sakson modelinin Kıta Avrupası modelinden nispeten daha başarılı olmasının sırrı burada yatmaktadır. Topluma şekil verme değil toplumun şekli veri alınınca, din özgürlüğüne hayat verecek bir sosyal zemin kendiliğinden doğmuştur. Orçun İmga’nın bu kitabı, bu mühim gerçeği çok açık biçimde yansıtması yanında, birincil kaynaklara gitmesi, iyi bir sistematikle konuyu incelemesi, hiçbir ana çizgiyi ihmal etmemesi bakımından da önem ve değer taşımaktadır. Prof. Dr. Atilla Yayla