Düş gücü olan hiçbir yazar onun temasını seçmemiştir. Onu derinden etkileyen deneyimi böyle bir seçime neden olmuştur. Kafka'nın öyküleri için ilham aldığı babası ile olan ilişkilerinin izini sürmek onları küçümsemek veya onlara öznel bir geçerlilik yüklemek anlamına gelmez. Kafka`da olağanüstü olan, bu deneyimini kavramasındaki derinlik ve bunu genel olarak insanlığın son yazgısı, haline getirene dek evrensel bir biçimde çalışabilme yeteneğidir. Eserleri sonsuz anlamlar taşımakta, aynı zamanda belirsiz ve açık olan öğeler içermektedir. Diğer kitaplara göre Amerika`nın görünümleri arkasında fazla bir baskı yoktur ve bu da kitabı, belki de Kafka'nın en rahat okunabilen eseri haline sokmuştur. Ama baba tamamen yok olmamıştır. Kari arka arkaya baba imgeleriyle karşılaşır: dayısı Jacob, sevimli ama güvenilmez Bay Pollunder, kötü niyetli ama sözünde duran Bay Green ve sonunda acımasız bir kabadayı olan Delamarche. Delamarche'nin dairesinde geçirdiği yaşamın öyküsü, Kafka`nın yazdığı en muhteşem bölümdür. Kitapta sonsuz rastlantısal güzellikler vardır. Belki de en güzeli Therese`nin annesinin ölüm öyküsüdür. Kitabın yapısı Şato ve Duruşma`ya göre daha sadedir. Bu, Kari`da görülen özgürlükle oluşmaktadır ve Kafka`nın düş gücüne özgürlük olanağı sağlamıştır.