Onlara, insan etinin nasıl olduğunu anlatmalarını söyledim. Üçü de en tatlı ve en yumuşak insan etinin Japon eti olduğunda hemfikir. Almanların, çok yağlı olup midelerini kaynattığını söylediler. Yalnız şu kısa boylusu onlarla anlaşamadı. Babasının ona yedirdiği Alman’ın eti körpeymiş ve hiç de yağlı değilmiş. Bunun tartışmasını yaptılar. Ama üçü de, Amerikalıları çok kemikli bulup sevmiyorlarmış. Elimde olmadan, kısa kollu gömleğimden görülen bembeyaz kollarımı arkama saklamaya çalışıyordum. “Acaba Türk eti de tatmak isterler mi?”diye tüylerim diken diken oldu.” İnsan ayağı değmemiş Amazon Ormanları’nda bir Türk araştırmacısının yaşadığı macera... Boa yılanları, yamyamlar, zehirli makka yılanları, insan yutan kumlar, mitolojik tek boynuzlu at unicorn, piranalar... “Şimdi dört bir yanımızda uçsuz bucaksız bir yeşillik var. Aynı bir okyanus gibi... Ama bu bir “Yeşil Okyanus”. Ağaçların koyulu açıklı yeşillikleri okyanusun köpüklü dalgalarını andırıyor.”

Benzer Kitaplar