Edebi eserler, toplumların dünya görüşlerini, hayata bakışlarını, sevinç ve hüzünlerini, kısaca yaşamlarına dair unsurları gelecek nesillere aktaran en önemli araçlardandır. Hatta tam anlamıyla bir tarih yazma süreci, toplumun sosyolojik ve psikolojik açıdan analizlerinin tam olarak ortaya konması, edebi eserlerin de gün ışığına çıkarılması ile mümkündür. Bunun için öncelikle klasik edebiyatımızın yaklaşık yedi yüz yıllık bir evresinde varlığını sürdüren ve çerçevesi bugün bile tam anlamıyla belirlenemeyen edebi ürünler, bilimsel yöntemlerle hazırlanıp yayınlanmak suretiyle gün yüzüne çıkarılmalıdır.