Filibeli Ahmet Hilmi, başyapıtı Amak-ı Hayal’de hakikati arayan Raci’nin, Aynalı Baba’nın ikram ettiği kahveyle hayalin derinliklerinde yaptığı yolculuğu masalsı bir anlatımla okura sunar. Okur kah Raci’yle birlikte Budha’nın sarayına gider kah Anka kuşunun sırtında binlerce alemi gezer. Simgelerle donatılmış içeriğiyle varlık ve yokluk kavramlarını yeniden şekillendirir. Tasavvuf edebiyatının en önemli örneklerinden olan Amak-ı Hayal vahdet-i vücut nazariyesi üzerine kuruludur.