Sarı Saray Kitabı’nda şöyle denir: “Otuz santimetre karelik sarayın üç santimetre karelik alanında, yaşam düzenlenebilir.” Otuz santimetre karelik saray insanın kafasıdır. Buradaki üç santimetrelik alan ise göksel kalpten- sevgi enerjisi- başka ne olabilir? Üç santimetre karenin ortasında muazzam olan oturur. Yeşim kentin erguvani salonunda Hiçliğin- en büyük boşluğun- ve Hayatın Tanrısı oturur. Konfüçyanistler buna boşluğun merkezi, Budistler yaşamın terası, Daoistler ataların ülkesi, sarı saray, karanlık geçit veya önceki cennetin mekânı der. Göksel kalp- mutlak sevgi- oturma yeri, ışık da efendidir. Bu yüzden ışık dolaşırken, tıpkı kutsal bir kral başkenti kurduğunda ve düzenin temel yasalarını oluşturduğunda, tüm devletlerin övgüyle yaklaşması veya üstat dingin olduğunda hizmetçilerinin onun buyruklarına kendi rızasıyla uyması ve her birinin kendi işini yapması gibi, tüm bedenin enerjileri de onun tahtının önünde hazır bulunurlar.