İnsanların düşüncelerini kendilerine ait zannetmesi yani insanların algılarının yönetilmesi, başarılı bir propagandaya, etkili bir psikolojik savaşa, örtülü operasyona veya enformasyon savaşına maruz kalması sonucunda gerçekleşir. Tarih boyunca algıları yönetenler bu alanda mükemmeliyeti yakalamak adına yeni yöntemler keşfetmiş ve günümüzde bunu en üst seviyeye taşıyarak kişilerin özgür iradesini elinden alacak bir saldırı boyutuna getirmişlerdir. İleri propaganda, psikolojik savaş ve enformasyon savaşı teknikleri ile yurttaşın elinden seçme özgürlüğü alınabilmektedir. Yurttaş maruz kaldığı, zihnini hedef alan saldırıların farkında olmadığı için özgür olduğunu sanmaktadır. Bunun sonucunda algı yönetiminin demokrasi için bir tehdit boyutuna çıktığı bile söylenebilir. Bu çalışma; algı yönetimi operasyonlarını gün ışığına çıkaracak şekilde okuyucuya yardımcı olmakta, insanların beyinlerine yönelik sürdürülen savaşın boyutlarını ortaya koymayı ve demokratik toplumların mensubu olan bireylerin hangi tehlike ile karşı karşıya olduklarını da göstermeyi hedeflemektedir.