Siz hiç aşık oldunuz mu? Sabahın nasıl olduğunu anlamadığınız sancılı, uzun gecelerden geçtiniz mi? Onu kısacık da olsa görebilmek için aylarca bekleyip hayaliyle yaşadınız mı? Baktığınız her şeyde onu görüp, yediğiniz her lokmanın lezzetini ona da tattıramamanın burukluğu acılaştırdı mı aldığınız zevki? Yalnızken bile iki kişilik attı mı kalbiniz? Endişelendiniz mi onun için, nerede şimdi, ne yapıyor acaba diye düşünüp dua ettiniz mi hiç, aşkın gücüyle? O'nun sizin aşkınızın farkında olmadığı zamanlarda bile coşkunuzdan bir şey yitirmeden içinizde büyüttünüz mü hayalini? En kalabalık yerlerden ya da yalnız gecelerden onun yanına kaçtınız mı? Günlerce gecelerce konuştunuz mu onunla içinizden, şahidi kıldınız mı hayatınızın ? İçinizin ona ait vadilerinde dolaştırdınız mı ellerinden tutarak, uçurumlarınızı, rüzgarlarını, bulutlarını gösterdiniz mi? Durmadan yeni görüntülerin saldırısına uğrayan algınız, değiştirip dönüştürürken sizi, unutma rüzgarı, zihinden kalbe uzanan o çileli yolda, bir onun adının olduğu semte uğrayamadan çekip gitti mi?