Yaşadığım dönemi şartlarının ağırlığını bir kenara koyarak bazen günlük, bazen haftalık bazen de aylık olarak not etmeye çalıştım. Öyle zaman oldu ki kâğıt bulamadığım için yazılarımı sigara kâğıtlarına yazmak zorunda kaldım. Duruma, zamana ve imkâna göre yazdığım yazıları el altından ziyaretçilerimle dışarı çıkarttım. Başımdan geçen olayların yazılışında ve anıların yerli yerine oturtuluşunda en fazla dikkat ettiğim husus; akıl, yürek ve vicdan süzgecini daha bir dikkatli kullanmamdı. Yazmak ve tarihe havale etmek insanlığın harika bir buluşudur. Bu harika buluş insanlığın geleceğini aydınlatan ölmez ve sönmez bir ışıktır. İnsanlığa düşen vazife bu harika ışığın çoğalmasını sağlamak ve geleceğin koynuna gerçeğin özünü ihtimamla bırakmaktır. Söz uçar yazı kalır anlayışıyla yazdığım kitapta, bir dönemin kargaşalı ortamında günahsız insanların nasıl acı ve ıstırap çektiklerini ibretle okuyacaksınız.