Bazı olayların öneminin artması geçen zamanla doğru orantılıdır. Bazı resimlerin değer kazanması ise ressamın vefatını bekler. Johannes Vermeer’in “İnci Küpeli Kız”ı sonradan değer kazanmadı mı? Güncel siyaset de tam olarak böyledir. Yaşanırken yalnızca “yaşanır” ancak üzerinden vakit geçince, tünelin sonu gözükünce üzerine bir yorum yapılabilir. Türk siyasal hayatı her zaman çetrefilli olmuştur. Gerek jeopolitik konumunun önem arz etmesi nedeniyle dış güçlerin kaos ortamı yaratmak için verdikleri çabanın had safhada olması, gerekse çok unsurlu ve eğitim koşularının yeterli gelmediği bir toplumdan oluşması Türk siyasal hayatının her daim kutuplu, değişken ve karışık olacağını işaret etmektedir. Fikirler akışkandır. Bugünün beyazı yarının siyahı olabilir. Bugün siyah olan ise yarın aklanabilir. Bazı çevrelerce idama mahkum edilecek kadar nefret duyulan Adnan Menderes, bugün aynı çevreler tarafından bağra basılmadı mı? Peki, bugünün ittifaklar siyasetinin akıbetini gelecekte nasıl değerlendireceğiz? Ak Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı ve bir karşı ittifak grubu olarak İyi Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin oluşturduğu Millet İttifakı Türk milletine post-modern bir ayrım unsuru mu olmuştur? Kürt-Türk ayrımına, Kapalı-Açık ayrımına ve temel olarak Sağ-Sol ayrımına bir de Milletçi-Cumhurcu mu eklenmiştir? Yoksa ittifaklar toplumun birleşmez denilen kesimlerini birleştirdiği için Türk siyasal hayatına katkı mı sağlamıştır? İşte bütün bu soruların yanıtlarını barındıran bu kitap, tarafsızlık çerçevesinde araştırılmış ve derlenmiştir. Cumhur İttifakı’ndan Osman Zolan, Serap Şule Kalın; Millet İttifakı’ndan Emre Kınay gibi isimlerin görüşleri ve yapılan anket çalışmalarıyla desteklenen bu araştırmada çok perspektifli bir bakış açısı ile Cumhur İttifakı'nın siyasal dinamikleri ele alınmıştır.