Evliliğin her derde deva olmasını, yaşayacakları aşkla samanlıkların seyran olacağını bekleyen insanlar, çoğu zaman kendilerini mutsuz edecek koşullarla ve medeniyetin gerçekleriyle evlendiklerinin farkına varmazlar. Toplumsal hayatın gelişimi içinde, evlilik ilişkileri ve aile yaşantılarında bugün gelinen nokta, hem kadınların hem de erkeklerin psikolojik ve biyolojik dengelerini zorlar niteliktedir. İlişkileri sadece iki insan arasında olanlar değil, tabiat, sosyal yaşam, kişisel anlayışlar, evrim bilim, ekonomi, medeniyet etkiler. Bu sebeple psikoterapi uygulamalarında her evlilik ve aileye özel anlayış geliştirmemizi kolaylaştıracak zengin bir kültürel birikime ihtiyacımız vardır. Bu kitapta evlilik ve aile terapilerinin gelişimi, başlıca terapi modellerinin ana hatları, evlilik terapilerinin parçası olan cinsel terapi uygulamalarını özetledik. Ancak bir psikoterapist, evliliğe ve aileye yüzyıl öncesinde olduğu gibi geleneksel anlayışlar, inanışlar ve eldeki kuramlar ile yaklaşma kolaycılığına sahip değildir. Toplumda yaşanan değişim ve dönüşümün etkilerini dikkate alarak var olan aile ve eş terapisi kuramlarını yeniden yorumlama konusunda bazı önerilerimizi de bu kitapta sunduk.