Şiir, roman, hikaye, deneme, fıkra, tenkit ve edebiyat tarihi alanlarında tekrar tekrar okunacak ve her okuyuşta insan ruhunu zenginleştirecek eserler kaleme almış olan Tanpınar’ın sanatının ve estetiğinin oluşumunda mûsikînin çok önemli, işlevsel bir rolü ve eksilmeyen bir tesiri vardır. Mekânsızlığın ve kâinata açılmanın sarsıcı atmosferinde tezâhür eden mûsikî, Tanpınar’ın düşünce sistemindeki anahtar kavramlardan ve estetiğinin önemli unsurlarından biridir. Böyle bir oluşun ve oluşumun büyüsünü yakalayan Tanpınar, mûsikîyi estetik bir from olarak görmenin dışında, onun, hayatımızın mânevi cephesini îmar ettiğinin de farkındadır. Güzel sanatların her dalına ilgi duyan ve kendi estetiğini bunların şekillendirdiği bir temel üzerine kuran Tanpınar için mûsikî, vazgeçilmez bir kavram ve değerdir. Geçmişteki zenginliklerimizin başında saydığı klasik Türk mûsikîsini estetik ve kültürel değer, kavram, mâna ve muhteva olarak ayrı ayrı fonksiyonlar çerçevesinde ele almış; mûsikînin aydınlığında iki ayrı dünyanın, doğu ve batı medeniyetlerinin bir karşılaştırmasını yapmıştır.