Birlikte yaşamak zorunda olduğunu anlayan insan, bu birlikteliğin hukukunu inşa etmek durumunda kalıyor. Medeni toplumlarda hayatın görünümleri farklılaştıkça hukukun alanı da genişliyor. Burada insanların birlikte yaşamasını mümkün kılan hukuk, başka çıkarlarını da koruyacak şekilde özelleşebiliyor. Bir taraftan birey için en faydalı ortamı temin eden, diğer taraftan, bireylerin meydana getirdiği topluluğun çıkarını düşünen ve onun ilerlemesini gözeten hukuk. İşte burada, bireyin bireysel hakları da, topluluğun, ondan beklediği sorumluluklar da ihlal edilmeden daha doğrusu bunlar uzlaştırılarak yasalar hazırlamak gerekiyor. Bunun yolu da Ahlak ve Yasama İlkelerini ortaya koymaktan geçiyor. Jeremy Bentham’ın bu klasikleşen eserinde yapmak istediği de tam olarak bu.