Kökleri güçlü bir ağaç, dallarındaki yıldız tozuyla bir fırtınaya sadece gülüp geçer… Çocukluğunun geçtiği malikânenin büyükbabasından miras kalması, otuz bir yaşındaki Charity Baxter için âdeta bir dönüm noktasıdır. Annesi tarafından dışlanan bir çocuk olan Charity, yuva sevgisini küçükken yazları yanlarında geçirdiği büyükanne ve büyükbabasına borçludur. Büyükannesiyle birlikte pişirdiği yemekler, büyükbabasıyla birlikte yaptığı çömlek işleri… Bu tatlı anıların hepsi büyükannesinin sancılı gidişiyle yok olmuştur. Ağlayan söğüt ağacının şefkatli gölgesi bile o anları geri getirmeye yetmiyordur. Charity, artık acının ve özlemin hâkim olduğu bu malikâneye geri döndüğünde geçmişin ağırlığını yüklenenin sadece kendisi olmadığını görecektir. Kendi kalp ağrısını hafifletmek isteyen Dalton Reynolds da ona eşlik edecektir. Ve sonra diğer sürgünler de ağlayan söğüdün gölgesine sığınacaktır. Sırlarıyla birlikte çıkagelen büyük amcası ve hayatından kaçan genç bir kız… Charity aile olmanın ne demek olduğunu yeniden sorgulayacaktır. Çünkü aile demek kusurlarıyla onu kabul etmek demektir ve her şeyden öte kendini bağışlamak, hiç umulmadık yerde karşılaşılan küçük bir sihirdir… Eflatun Kurdele’nin yazarı Heather Burch, bu kez Ağlayan Söğüt ile okuyucularıyla buluşuyor. Bağışlamanın yüceliğini, bizi biz yapan özelliklerimizi kabullenmeyi ve koşulsuz sevgiyi barındıran bu hikâyeyi okurken, sayfalar arasında bir peri gizlenmiş mi diye bakmaktan kendinizi alıkoyamayacaksınız… “Ağlayan Söğüt, aile ve yaşam sevincine tutunma mücadelesini öyle güçlü anlatıyor ki kalplerde iz bırakmaması imkânsız.” Booklist