Aşağı yukarı yirmi beden vardı yerde; yaşlı ve genç adamların ve kadınların, taşıdıkları bıçak yarasıyla tuhaf biçimlerde yatan güzel kızların, zorlasan en fazla yeniyetme diyebileceğin çocukların, yaşamımızı tüketen bu hiddetli savaşın tüm kurbanlarının bedenleri. "Size söylüyorum anneler ve babalar, dışarıda ölüm var. Böyle giderse yakındır, doğumun bile ölümünü göreceğiz." Mütevazı karakterlerin arkasına sığınmış kocaman bir tarihin izleri ve ölümü meslek edinmiş bir adam; Profesyonel Yas Tutucu Toloki... Mesleğine sadık, prensipleri olan, münzevi bir yaşam süren ve asla dilenmeyen, daha küçük bir kız çocuğuyken bile herkesi kendine hayran bırakan Noria. Büyüdükçe, kendi talihsizliği ülkesinin talihsizliğiyle birbirine karışan iki çocukluk arkadaşının yolları yıllar sonra bir cenazede tekrar kesişiyor. Ölüm artık bu ülkede yok eden, var eden, birleştiren ve ayırandır. Yine de çiçekler ve hayaller baki. Bu ikisi olduğu müddetçe mutlu olmamak için hiçbir sebep yok. İnsanların yok pahasına öldürüldüğü, açlığın, fakirliğin normal sayıldığı bir ülkede bütün inceliğiyle yaşama tutunanların hikâyesi... Güney Afrika’nın en önemli yazarlarından biri olan Zakes Mda, kendisine ülkesinin en prestijli ödülü olan M-Net Kitap Ödülü’nü kazandıran Adınla Başlar Hayat adlı bu romanında doğduğu toprakların gerçeklerini gözler önüne seriyor. Ölümün bu coğrafyanın en önemli gerçeği hâline getirildiği bir dönemde yazılmış olan roman, aynı zamanda bu kavramın içten bir anlatımı olarak karşımıza çıkıyor...