Anadolu’da önemli izler bırakan Hitit halkı; birleşmeyi, birlikte yaşamayı, başka ulusların geleneklerini paylaşmayı ve krallığın benimsediği tanrılara tapınmayı önemli bir yaşam tarzı olarak görürlerdi. Onlar kuşattıkları kent krallıklarını topraklarına katarken, dinlerine ve geleneklerine sahip çıkmış, özellikle onların öykülerinden de yararlanmışlardır. Hitit edebiyatında; Hurrilere ait öykülerde ve bu öykülerin yeraldığı tabletlerde öykülerin yazıldığı ilk dil de kullanılmıştır. Arkeolojik buluntularda görülen tanrı çeşitliliği, geleneklerindeki çok tanrılı inancın kanıtı olarak gösterilmektedir. Hitit kralları beyliklerin en küçük tanrısal inançlarına kutsal bakmış, o inançları krallığın resmi inanışları arasına tereddüt etmeden almışlardır.