Gizli Dede Korkut’tan sonra şimdi de Açık Kitap: Dede Korkut geldi önümüze. Kamran Aliyev de dalmış metinlerin içine. Ama o “gizli bir tarafı yok, her şey açık” diyor. İlişkiler kuruyor. Olaylar arasında, kişiler arasında, söylemler arasında. Demek istiyor ki bu ilişkileri kurarsanız her şey açığa çıkar. Tepegöz ile niye o kadar kahraman baş edemiyor da ancak Basat baş edebiliyor? Niçin diğer Oğuz kahramanlarında her şey üç veya üç yüzdür de Aruz’da niçin altmıştır? Türk şiirinin doğuşunu ve tekâmülünü Dede Korkut Kitabı’nda aramak ve bulmak... Beni en çok heyecanlandıran bahislerden biri, belki de birincisi bu. Mısradan beyite, beyitten dörtlüğe, oradan şiire geçiş. Yine adım adım iz sürüyor Aliyev ve bizi şiirin seyrangâhına çıkarıyor. Hem de bazen rahvan yürüyüşlü, bazen dört nal koşuşlu ak boz atların sırtında... Şimdi Türk şiirinin kanatlarıyla daha şuurlu olarak uçabiliriz. Bu aynı zamanda Türk etnosunun poetikasıdır. Kamran Aliyev’in bu eseri sadece Korkutşinasların değil, Dede Korkut üzerinde fazla durmamış edebiyat bilimcilerin de ilgisini çekmelidir. Çünkü bu eser, bir edebî metne nasıl yaklaşılabileceği, bir edebî metnin içine nasıl girilebileceği konusunda da bize iyi bir örnek teşkil etmektedir. Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun

Benzer Kitaplar