“Sonuncu tekil şahıs şiirler yazıyorum sabahları, tüy kadar hafif kelimeler, duyulur duyulmaz sesler, bir gözüm kan çanağı. Günün gerisi aheste adımlarla geçiyor, akşam yaklaşırken kabarıyor yeniden içim, akşam kan çanağı. Benim asıl yurdum oysa gece: Sağlam direklerin üstüne çatılmış karanlığın dibinden sökün ediyor ağrılı sahneler. Herkes uyuduğunda çıkıyorum dışarıya, dışarı içeri dinlemiyor gece, öbür gözüm kan çanağı.”