20. yüzyılda insan yaşamına hızla giren teknoloji, “sanat” kavramının anlamını değiştirdiği gibi kültürlerarası iletişimi de arttırarak “kültürel kimlik” sorununu gündeme getirmiştir. Toplumun sosyo-ekonomik ve kültürel evrimiyle ilintili olan sanat eserlerinin daha iyi kavranabilmesi için görsel yapısının ve plastik değerlerinin karşılaştırmalı olarak ortaya konulmasına gereksinim vardır. Bugün sanat eseri olarak nitelediğimiz dünün özgün çini eserleri işlevsel boyutlarıyla günlük yaşamın bir parçasıydı. Günümüz seramik sanatında, galerilerin, sergi salonlarının, yaygınlaşması, sanat kavramının ele alınış biçimindeki değişiklikler, seramikte sanat ve zanaat kavramlarının iyi ayrıştırılma gereğini sanat tarihi süreci için ortaya çıkmıştır. Türkiye’de seramik sanatının, güzel sanatlar kapsamı içinde yer alması, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1950’lerde söz konusu olmuş, günümüzde seçkin bir konuma gelmiştir. Bugün dünyanın çeşitli ülkelerinde ve Türkiye’de uluslararası teknoloji ve uygulamalı seramik sempozyumları, kongreler, her yıl ya da iki üç yılda bir çağdaş uluslararası yarışmalı seramik sergileri yapılmaktadır.