Artık can öğretmen yoktu. Evin dört bir yanında kitaplar vardı. Miras olarak Gül hanıma sadece maaşı kaldı. Evin uygun yerlerinde ödülleri dizili idi. Gül hanım duvarlara çiviler çakarak kuklaları, Karagöz ve Hacivat ile arkadaşlarını sıraladı. Onlar da öksüz kalmışlardı. Kalan boş yerlere ise Can öğretmenin yazdığı şiirlerden seçmeler yazarak dosya kağıtlarını tutturuyordu. Ev bir müze gibi olmuştu; ziyaretçilerin gelmediği gün olmuyordu. Köşedeki masanın üzerinde Can öğretmenin büyütülmüş bir fotoğrafı ve dibinde kimi kurumuş, kimi yeni gelmiş renk renk ve çeşit çeşit çiçekler vardı. Can öğretmen gelenlere sevgi ile gülümsüyordu. Bir yanında sazı, bir yanında kavalı vardı.

Benzer Kitaplar