Türkiye'de uygarlık ile ilkelliğin, çağdaşlık ile gericiliğin, kentlilik ile köylülüğün, demokratlık ile dinciliğin, endüstri ile tarımın, gelişmişlik ile feodalitenin çatıştığı en belirgin en acımasız alan kadın konusu. (...) Sedef Kabaş işte bu çelişkili ve çatışmalı alanda at oynatıyor... Başarıyla, her bir kadının ardındaki öykünün özgünlüğünü, öğreticiliğini, yaşam derslerini vurgulayarak. Kabaş bu kitabıyla, bir yandan kadının evrensel kimliğine ışık tutarken, öte yandan Atatürk Türkiyesi'nin aydınlık yüzünü ve tabii diyalektik olarak ister istemez, feodal Türkiye'nin karanlık yüzünü akla ve gündeme getiriyor. Emre Kongar